10 Ağustos 2011 Çarşamba

ablalık ve kardeşlik hakkında...

Sayın sakinler, merhabalar.
Sakinler dedim, çünkü ben sakin bir insan değilim, size çok özeniyorum. Sakinliğinize.
Heyecanlıyım, sinirliyim. Sakin olamıyorum ama ben kendimi bildim bileli böyleyim.
Ben çok sinirli bir ablayım, o'ysa çok laf dinlemez bir kardeş.
Sevgili ablalar, abiler. Şimdi şurda yazacaklarıma hanginiz "hayır ben böyle değilim, böyle şeyler yapmadım, böyle karşılık da bulmadım." diyebileceksiniz çok merak ediyorum. Biz büyüklerin "sorumluluk" çilesi bitmez.
Ben renas, yol gösterici, özellikle de sevdiklerine, değer verdiklerine ve hata yapmasını istemediklerine... Kendince doğru yolu bilen, en doğrusunu bilen bir zavallı. Tecrübelerinden faydalanmasını isteyen bir zavallı, kendi yaptığı hatalara başkalarının düşmemesini isteyen bir zavallı.
Ama hiç dinlenmeyen bir zavallı. İşte tam bu yüzden zavallı.
Bir dinletebilse bu insan kendini, kim bilir hangi yanlıştan döneceksin ey kardeş! Sen yanlışlara düşerek mi tecrübe edineyim istiyorsun. Tamam, git öl o zaman. Bana gelme ama sonra, çünkü ben sinirli bir insan evladı olarak sana "bunu sana söylemiştim" diyeceğim. Ben böyleyim çünkü, sertim ama doğruları söylerim. Sen, acaba sertliğimden mi daha çok korkarsın yoksa doğruları söylememden ve genelde haklı çıkmamdan mı?
Bak evlat, biliyorum yaş farkı o kadar yok. Ama yaşantı farkı oldukça var. Biz de o yollardan geçtik, ağladık, bağırdık, çağırdık, pişman olduk ve binlerce kez "keşke" dedik... Benim tek isteğim, bir yanlışa düşmeden de o yanlışa "yanlış" diyebilmen ve canını hiç yakmadan büyüyebilmen. 
Sen arkadaşlarınla yaşıyorsun, ailenle hiç yaşamadan büyüdün. Ailenden hiç nasihat dinlemedin, halbuki onlar sana bir torba nasihatle her yanlış yaptığında yalvardılar "dinle bizi" diye. Sen, beni sabırsızlık, sinirlilik ve tahammülsüzlükle suçlayan kardeş! Sen, acaba beni gerçekten dinlemeyi düşündün mü hiç? "Bu ne demek istedi?" dedin mi?
Demezsin, çünkü ben doğruları söyleyen bir hödüğüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder